Yayınlanma: 28 Ekim 2024 11:00
Güncellenme: 18 Kasım 2024 02:29
Borsa yatırımcıları, elde ettikleri kazançların vergilendirilmesi konusunda çeşitli kurallar ve koşullarla karşılaşmaktadır. Bu vergilendirme işlemleri, bireysel yatırımcılar ve kurumsal yatırımcılar arasında farklılık gösterebilir. Ayrıca, kazancın türü de (örneğin, hisse senedi kazancı, temettü geliri veya tahvil faizi) vergilendirme yöntemini etkileyebilir. İşte borsa kazançlarının vergilendirilmesine dair bilmeniz gerekenler:
Hisse senetlerinden elde edilen kazançlar genellikle iki ana kategoride değerlendirilmektedir: sermaye kazancı ve temettü geliri.
Sermaye kazancı, bir hisse senedinin alım fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farktır. Türkiye'de, 1 yıldan fazla elde tutulan hisse senetlerinden elde edilen kazançlar vergiden muaf tutulurken, kısa süreli alım-satımlarda gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Temettü geliri, şirketlerin kar payı dağıtması sonucunda hisse senedi sahiplerine yapılan ödemelerdir. Türkiye'de temettü gelirleri %15 stopaja tabidir; yıllık toplam temettü geliri belirli bir tutarı aştığında ise bu gelir beyan edilmelidir.
Tahvil ve bonolar, yatırımcılar için iki tür kazanç sunmaktadır: faiz geliri ve sermaye kazancı.
Tahvil ve bonolardan elde edilen faiz geliri, %10 stopaja tabidir ve yıllık beyanname ile beyan edilmez.
Tahvil veya bononun alım fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farktan elde edilen sermaye kazancı da %10 stopajla vergilendirilmektedir ve beyan edilmez.
Repo, yatırım fonları ve türev ürünler gibi diğer yatırım araçlarından elde edilen kazançlar, genellikle %10 ile %15 arasında değişen oranlarda stopaj yoluyla vergilendirilmektedir.
Borsa kazançlarının vergilendirilmesi karmaşık bir süreç olabilir. Bu nedenle, yatırımcıların mali müşavir veya vergi danışmanlarından destek alması önerilmektedir. Doğru bilgi ve yönlendirme ile yatırımcılar, kazançlarını en iyi şekilde yönetebilirler.