Yayınlanma: 21 Mayıs 2025 12:11
Güncellenme: 22 Mayıs 2025 23:19
Orta Doğu'da tırmanan İsrail-İran gerginliği, küresel enerji piyasalarında yankı uyandırdı. İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırı hazırlığında olduğuna dair haberlerin ardından, petrol fiyatlarında dikkat çeken bir yükseliş yaşandı.
Salı günü sabah saatlerinde Brent tipi ham petrolün Temmuz vadeli kontratları %1,5 artışla varil başına 66,35 dolara, Batı Teksas Intermediate (WTI) ise %1,6 yükselişle 62,99 dolar/varile ulaştı. Bu artış, piyasada derinleşen arz endişelerini yansıtıyor.
CNN'in ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail’in İran’ın nükleer altyapısını hedef alma hazırlığında olduğuna dair yeni istihbarat bilgilerine ulaşıldı. Ancak henüz nihai bir saldırı kararının alınmadığı bildirildi.
Bu gelişme, başta enerji piyasaları olmak üzere küresel çapta tedirginlik yarattı. Olası bir askeri müdahalenin, sadece İran’ın değil, bölgedeki diğer büyük petrol üreticilerinin de ihracatını sekteye uğratabileceği değerlendiriliyor.
İran, OPEC’in en büyük üçüncü üreticisi olarak küresel enerji arzında önemli bir konuma sahip. Uzmanlara göre İsrail'in saldırısı durumunda İran, Hürmüz Boğazı’ndan geçen petrol tankerlerini hedef alarak karşılık verebilir.
Bu boğaz, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin petrol ihracatında kritik bir geçiş noktası. Dolayısıyla bölgedeki her türlü çatışma, küresel arz güvenliği açısından ciddi riskler doğuruyor.
ING emtia stratejistleri, İsrail-İran arasında çıkabilecek olası bir askeri çatışmanın sadece İran değil, tüm bölgeyi etkileyeceği uyarısında bulundu. Özellikle enerji nakil hatları ve sevkiyat yollarının tehlikeye girmesi, arz güvenliğini sarsabilir.
Ayrıca, ABD ile İran arasında yürütülen nükleer müzakerelerin de bu gerginlikten olumsuz etkilenebileceği vurgulandı. Uzmanlar, müzakerelerin başarısızlığa uğramasının enerji piyasasında dalgalanmayı artırabileceğine dikkat çekiyor.