Yayınlanma: 25 Nisan 2025 11:58
Güncellenme: 30 Nisan 2025 22:06
Japonya’nın başkenti Tokyo’da tüketici enflasyonu Nisan ayında son iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Hızlanan fiyat artışları, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) para politikası kararları öncesinde yeni bir baskı unsuru haline geldi. Özellikle ABD'nin artırdığı gümrük tarifeleri ve küresel ticaret gerilimleri, Japonya'nın ekonomik görünümünü daha da karmaşıklaştırıyor.
Japonya İstatistik Bürosu’nun yayımladığı verilere göre, Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında yıllık bazda %3,5 artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Mart ayında kaydedilen %2,9’luk artışa kıyasla ciddi bir ivmelenme yaşandı.
Çekirdek TÜFE (taze gıdalar hariç) %3,4 oranında artarak piyasa beklentisi olan %3,2'yi aştı.
BOJ’un esas odaklandığı, hem taze gıda hem enerji dışı çekirdek TÜFE ise %2 artış gösterdi ve Mart ayındaki %1,1’in neredeyse iki katına çıktı.
Bu veriler, Japonya enflasyon oranları konusunda ciddi bir dönüşüm yaşandığına işaret ediyor.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda, kısa süre önce yaptığı açıklamada, enflasyonun %2 hedefiyle uyumlu bir şekilde devam etmesi hâlinde faiz artışlarının gündeme alınabileceğini ifade etmişti. Ancak Ueda, ABD'nin yükselttiği ithalat tarifeleri ve küresel ekonomik belirsizliklerin de göz önünde bulundurulacağını vurguladı.
Piyasa beklentileri, BOJ’un Mayıs ayı toplantısında politika faizini %0,5 seviyesinde sabit tutacağı yönünde. Ancak Tokyo’daki bu güçlü enflasyon verileri, yaz aylarında faiz artışı olasılığını artırmış durumda.
Japonya TEFE TÜFE oranları incelendiğinde, özellikle temel tüketim kalemlerinde gözlenen fiyat artışlarının hızlandığı görülüyor. Tokyo verileri, Japonya genelinde de benzer bir enflasyonist baskının yayılabileceği sinyallerini veriyor.
ING Ekonomisti Min Joo Kang’a göre, Tokyo’daki beklenenden yüksek enflasyon verisi, Japonya Merkez Bankası'nın Haziran ya da Temmuz aylarında faiz artırımı yapabileceğine işaret ediyor.
Kang ayrıca, Japon şirketlerin artan maliyetleri tüketicilere yansıttığını ve ücret artışlarının kalıcı bir enflasyon sürecini desteklediğini belirtti. Ancak küresel ticaret gerilimleri nedeniyle BOJ'un kısa vadede temkinli davranabileceği de ifade ediliyor.
Mayıs toplantısı, yalnızca mevcut faiz oranlarının korunup korunmayacağı değil, aynı zamanda gelecek dönemde uygulanacak para politikası yöneliminin belirlenmesi açısından da kritik bir rol oynayacak.